Sayfalar

22 Ocak 2012 Pazar

Bir Çocuğun Güncesinden

Akıl ve yüreğin birlikteliğine, sizi derin düşüncelere salan bir kitabın cümlelerinde rastlamışsanız, o mükemmel uyuma dokunmuşsunuz demektir. Bu dokunuş düşünce ve sezgiyledir.
Düşünce ve sezgi!
Biri ruhu özgür kılar diğeri durgunluğu hareketli.
İkisiyle de zaman ritüelinden hızla en geriye gidebilirsiniz.
Ulaştığınız yer çocukluğunuzdur.
Orada sizi şöyle bir cümle sarmalar: Bana, “Mutluluğun kokusu olur mu?” diye sorsalar, hiç düşünmeden, “Evet” derim. “Mutluluğun kokusu vardır. Bu koku, benim için, kavrulmuş un kokusudur.”

***
Artık o sihirli kapıdan geçtiniz.
Şimdi,
Dış dünyayı tüm sıkıntıları ile beraber dışarıda bırakmanın huzurunu tatmak için kapıyı kapatmanın tam sırası ve kitabın  kahramanları ile buluşmanın…
Ruhları ruhunuza karışır.
Varlıkları ise emrinizdedir.

***
Duygu, bilgi ve akıl gücünün ustaca ortaya konmuş olması, geniş görüşlü bir bilgin edasını anımsatabilir.
Olaylardan çıkartılan fikirler, pusula gibi gidilmesi gereken yeri işaret eder.
Örnekli ve gerekçelidir.
 Temel düşünce ışığında yargıya geçilir.
Sözcüklerin, kısa cümle yapısı içinde titizlikle kullanılmış olması dikkatinizi hemen çeker. Kaliteli bir tiyatro eserini izlemişçesine replikler yazılır belleğinize:

“İnsanın sevildiğini bilmesi çok önemlidir.”

“Sorgulanmayan yaşam yaşam değildir.”

“Bir insan eğitim hizmetinde bulunuyorsa, diğerinin hayatını kolaylaştırıyor demektir.”

“Gülen insan, güzel insandır.”

“Eğitimde asıl olan bilgi değil davranıştır.”

“Ön yargı bir kusurdur ve sonuçta bu kusur, bizim derin üzüntümüz olabilir.”
….
***
Anlatılanla yaşanılan arasında olması gereken gerçekle doğrudan ilgi kurulması, daha önce bakılmayan yerlerden bakmanızı kolaylaştırır. Öğrendiklerinizden çıkardığınız sonuçların yazarın elinde yeniden biçim almasını beklerken, o eski kış geceleri hazzını anımsatan bilmecelerin hareketli dünyasına geçiş yaptığınızı fark edemezsiniz bile..

“Dağdan gelir dağ gibi,
Kolları budak gibi,
Eğilir su içmeye,
Bağırır oğlak gibi…”
.....
Sizi içine alır.
Sarmalar.
Sindirir.
Tekdüzelikten kurtarır.
Çocuk yaşantınız, alıştığınızdan bambaşka biçimlerle, ayrı bir düşünüşle çıkar karşınıza.
Bir zeka pırıltısı içerisinde.
Tebessümler ederken bir masalın ya da bir fıkranın içinde kendinizi bulmanız da olası...
Bir de şiir eklenir bu çeşitliliğe…
Aile sıcaklığında,
Uğurlanırsınız …

“Kuşçu amca!
Bizim kuşumuz da var,
Ağacımız da.
Sen bize bulut ver sade
Yüz paralık.”

 ***
 İnsanlık özelliklerinin,
Kahramanların değerlerine katılarak insanlığı zenginleştirmesi  ancak bir sanatçı sezgisi ve duyarlılığı ile olur.
 Yazar hakkında somut veriler ulaşır elimize ve o veriler ışığında deriz ki:
“Hakiki bir kitabın kapağı açıldığı zaman içinden bir insanın yoğunlaşmış özü, varlığı meydana çıkar.”(*)

Ferda Balkaya Çetin

***
(*)  Artur Conan Doyle

Bir Kitap
Adı: Bir Çocuğun Güncesinden
Yazarı: Sevdakâr Çelik
Yayınevi: Akvaryum

1 Ocak 2012 Pazar

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...