Sayfalar

26 Aralık 2010 Pazar

Genç Olmak

 

“Atatürk’ün çizgisi bulur kendini bizde
biçimlenir evrensel bir görev içimizde
genç olmak Asya boylu bir dev
yürekli olmak
yurda adanmış olmak”


Heyecanlı konuşmaların, kahkahaların, coşkuların, sabırsızlığın, özgürlüğün, hırçınlığın, hiçbir kalıba sığmayan kuralsız davranışların adıdır genç olmak.
Biyolojik, psikolojik ve sosyolojik değişimlerin yaşandığı,
Kişisel gelişimlerinin tamamlandığı süreç.
Sosyalleşirken,
Kişiliğinin öznel ve nesnel değişimler gösterdiği, insan yaşamının en güzel evrelerinden biri.
İdealistliğinin,
Ailenin, toplumun, sistemin kendisine çizdiği bugünkü çerçevenin dışına çıkmaya zorladığı en cesur dönemi.
Bir yandan üniversiteye girebilmek için gece gündüz çalışıp test kitapları içinde boğulan,
Diğer yandan da,
Kaygılarının, sıkıntılarının, tedirginliklerinin de üstesinden gelmeye çalışan bir gençlik.
Salt bunlarla sınırlı değil tabi.
Toplumun sosyo-kültürel yapısındaki en dinamik unsur olan üniversite gençliği, politik ve sosyal sorunların da farkında.
Bilincinde.
Ve biz ülke olarak,
Duyarlı, genç dinamizmin çoğunluğuna sahibiz.
Bunun altını iyi çizmek istiyorum.
Neden?
Çünkü; toplumların ilerlemesinde,
Ülkenin geleceği, itici ve geliştirici gücüdür gençlik.
Bu gücü iyi korumak gerekir.
Bu gücü iyi kullanmak gerekir.
Bireysel ve toplumsal açıdan önem taşıyan,
Hayalleri, hedefleri, enerjileri, başarıları ile toplumun belkemiğini oluşturan gençliği, çıkılması zor labirentlerin içerisinde bırakmama konusundaki görev biz büyüklere, anne babalara düşüyor.
ÖSS yaklaşırken,
Ne yapması gerektiği konusunda sık sık hatırlatmalarda bulunduğum üniversiteye hazırlanan kızımın en çok neye ihtiyacı olduğunu net bir şekilde ifade eden:
Bana öğretmenlik yapma annelik yap” diyen cümlesine hak vermemek elde değil.
İçinde bulunduğu ruhsal durumunu anlamamı sağlayacak kapıyı açmıştı bana.
Bana düşen kapıyı aralamak.
Ve neler yaşadığını anlayabilmek.
Yaklaşımımda,
Yaşamsal anlamda hayat bulduğu oranda sağlıklı bir iletişim gerçekleştirebilme olanağı yakalayabileceğimizi biliyorum.
Bizi kendiliğinden bazen bir çıkmazın içine sürükleyen önceki bildiklerimiz,
Ancak,
Yeni öğrendiklerimizle, yeni bilgilerle donandığında bizi zenginleştirir.
Bu da sağlıklı bir iletişim kurabilme ışığı demektir.
Bir şeyler ters giderken,
Çocuklarımız,
Birdenbire en iyi arkadaşımız olur.
Olaylara yeni bir bakış açısı getirerek farklı bir pencereden bakmamızı sağlar.
Geleceğimiz için umut bağladığımız gençlerimize,
Ruhunda fırtınalar kopartacak, incitecek, toplumdan soyutlayacak davranışlar sergilememek için dikkat ve ihtiyatı elden bırakmamak gerekiyor.
İnsanlar en çok kendi deneyiminden öğrenir gerçeğini unutmadan.
Gençlerin,
Kendi deneyimleri sonucunda ulaşacakları noktaya gelmeleri için fırsatlar sunmalıyız.
Yardım etmek gerektiğinde ise en iyi yol yönlendirmek olmalı.
Türkiye Cumhuriyeti’ni gençliğe emanet eden Ata’ya inanmak gerekiyor.
Ve bir kez daha teşekkür etmek.
Gençliğe güvenme cesaretini bize yıllar önce gösterdiği için.


Ferda Balkaya Çetin
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...