Sayfalar

26 Aralık 2010 Pazar

Gözyaşlarımız vardı içimizde büyüttüğümüz…

 

Bir nehirdi yaşam, damlalarla beslenen…
Bir damlaydık biz de,
Kimi zaman sessiz kimi zaman çağıldayarak akan nehire…
Kaynağımız vardı saf, duru…
Hissetmekti önemli olan,
Suyu, tenimizde…

Anılarımız vardı…
Derin bir uykudayken kent,
Düşsel yolculuklarımızla çölleri geçip,
Sığınıp gecenin güvenli karanlıklarına usulca biriktirdiğimiz.
Sakladığımız özenle…
Ve Güneş’in bakışlarımızı kamaştırdığı günlerde her gün bir şeyler yitirip büyüdüğümüz,
Öğretilenler ve öğrendiklerimizle…

Hayallerimiz vardı sonra…
Hedeflerimiz vardı sürekli, başarısızlıklarımızda direncimizi artıran.
Hiç tüketmediğimiz yaşama sevincimiz vardı.
Karda yağmurda gönül dolusu gülümsediğimiz.
Barışıklığımız, iç sesimizle…

Gözyaşlarımız da vardı…
Yanaklarımızdan süzülürken özgürce kimi zaman,
Kimi zaman da için için ağladığımız, göstermek istemediğimiz…
Sevinçlerimizle özlemlerimizle süsleyip,
Acılarımızda sevdalarımızda gizlendiğimiz.
Ve sessizce akıttığımız, yüreğimize…

Gözyaşlarımız…
Çaresizliğimiz,
Söyleyemediklerimiz…
Sözlerle ifade de güçlük çektiğimiz sessiz haykırışlarımızın çığlıkları…
İçli bir şarkı mı daha iyi anlatırdı bizi gözyaşlarımızdan başka yoksa ruhumuza sıcacık dokunan bir şiir mi?
Seslenirdik belki de bir şairin dizelerinden, tutunarak sözcüklere…

“ Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?”


Ferda Balkaya Çetin
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...