Sayfalar

26 Aralık 2010 Pazar

Tuale Akan Güzellik


Sanatı ortaya çıkaran içimizdeki güzellik ihtiyacı.
Şairin kaleminde,
Heykeltraşın ellerinde,
Müzisyenin notalarında,
Ressamın fırçasında can bulur bilinmeyenler.
Çevremiz,
Bizi sarmalayan güzelliklerle dolu.
Ufukta sarı, kırmızı, mor renklerle batan bir güneş,
Tırmanma arzusu hissettiren dağların zirvesindeki bembeyaz karlar,
Kuş sesleriyle rüzgâr sesinin birbirine karıştığı muhteşem renkleri bünyesinde barındıran
gizemli bir orman.
"Farklı bir bakış"tır sanat.
Teknik inceliklerin yanında gören gözlerle bakabilmek,
Görünenin ötesindeki bilinmeyeni keşfetmektir.
Sanatçı ruha sahip insanlar işte o görünenin ötesindeki güzellikleri yakalayıp kendi kaleminden, fırçasından coşkulu ruhuna estetik değerler katarak insanlara sunar.
Bir serüven olmalı bir yerlere götürebilmeli güzellikler bizi.
Resim gibi.
Ressam,
Sanatçı ruhunu kendi stiliyle birleştirip olağanüstü görme gücüyle resmin dokusunda yeni bir bakış açısı yeni bir nüans yaratır.
Güzelliklerin akılcı yorumlarla tuvalde şekil alması ressamın sanat gücünü ortaya koyar.
Kırıkkaleli ressam İsa Eliri'nin Kültür Merkezi'ndeki resim sergisini gezerken,
Peyzaştan başlayarak Hz. Mevlana'ya kadar uzanan anlamlı bir yolculuk yaptım.
Ruhun,
Doğayla buluşmuş coşkulu halinden yavaş yavaş sakin ve huzur verici Hz. Mevlana'da biten 15 harika eserle.
Bir sanat hiyerarşisi içinde.
Nesnelere anlam yükleme merakımdan belki natürmort resimlere bakarken, cansız varlıkların fırça darbeleriyle tualdeki duruşları beni büyüledi adeta.
Sıradan bir çok nesnenin estetik ve sanatsal çizgileri buluşturan ayrıcalıklı dokunuşlarla kazandığı anlamı düşünürken sanatla yaşam arasındaki köprüden geçerek,
Suyun, rüzgârın, seslerin, renklerin buluştuğu güzellikleri keşfetmenin keyfini yaşadım gün boyu...


Ferda Balkaya Çetin
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...