Sayfalar

26 Aralık 2010 Pazar

Ve işte ŞİİR!

 

Şiir…
Taptaze bir bahar gibi…
Onu var kılan, şairin yaratıcı ruhundan doğan güçlü imgeler.
Müzikteki ezgiselliğin sözcüklere yansıması,
Neruda’nın dediği gibi bir şarkı olmasındandır belki de şiirin.
İçinde yolumuzu kaybedip sonra kendimizi bulduğumuz bir yer.
Yaşamın içindeki anlardan yüreğimize akan coşkun bir ırmak…

“O, gözle görülmeyen doruklardan gelir. O, kaynağında karanlık ve gizlidir, yalnız ve hoş kokuludur ve nehir gibi o da akışına ne düşerse düşsün emecektir. O, dağlar arasında bir yol araştıracak ve onun billursu şarkısı çayırlar boyunca dalgalanacaktır.
Şiir şarkı ve berekettir.”


Yüreğimizin şiirselliği ruhumuzun derinliklerinde bir yerde durur sessizce.
Bitmeyen bir umudun, bir sevdanın serüveninden yansıyan bir gerçeğe dönüşür ansızın özlediğimiz şiir.
Şairin tutkulu kaleminden…

“İşte rüzgâr! İşte sonbahar yıldızları!
İşte kalbim, işte şiirlerim!”


Bu maskesizlik değil mi şiire olan inancımızı güçlendiren?
Ve asıl kendi saf temiz dünyasına çekerken bizi, şair devam eder:

Sen gelsen, elini alnıma koysan.
Saçlarını öpsem
Ağlasam.”
*(1)

Hangi anlatım içimizdeki duygu yükünü bu dizeler kadar güçlü ifade edebilir ki?
İnanmalıyız gücüne kelimelerin ve şiirin…

Ritm ve imgeye dayalı söyleyiş özelliği de büyülü kılıyor şiir dilini.
Tabi ki, estetik etkilenmeler de söz konusu.
Bu etkilenmelerle ”öte” sezgisini ta en başında hissettirir okuruna.
Şiirdeki derinliğe sürüklenir insan kendiliğinden.
Her sözcüğün kendi dinamiği içinde özgürce yer bulması şiirin önemini artırıyor dahası güzelleştiriyor. Dünyayı değiştiremez belki ama etki edebilir.

Şiirin, savaş da dahil bütün kötülüklerin, pisliklerin üstesinden geleceğine inanırım “ der ya İlhan Berk,
Şiiri yaşantımıza dahil etmeliyiz ki, kendi dünyasının berrak gerçekliği ile tutabilelim umudun elinden,bu inancı kaybetmeden.

Yeni bir duyuştu şiir.
Yeni bir umut.
Şiir!
Taptaze bir bahar gibi “Irmakların bittiği yerden başlıyoruz akmaya/ Kanımızla kararak içimizdeki hayatı/ Susmuş nesnelere açıyoruz en olmadık düşleri/ Karanlıklarda daha iyi görmek için acıyı/ Belki ondan koparıyoruz kopçasını güneşin…” *(2)

Acıyla karılmasın içimizdeki hayat…
Hayatın kendisi bir şiir, bir musiki değil mi?
Neden sığınmıyoruz ki şiire?
***
*(1)Atilla İlhan
*(2) Özcan Ünlü

Ferda Balkaya Çetin
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...