Sayfalar

28 Aralık 2010 Salı

Yorumu Size Bırakıyorum



  Aslında aşinası olduğum,
    Bildiğim manzaraları son şekliyle yerinde görmek,
    Bir kez daha canım acıyarak hissetmek ve o hisle yazmak için dolaştım Kırıkkale’mizin en işlek caddelerinde.
    Ankara Caddesi, Zafer Caddesi, Cumhuriyet Caddesi, İzmir Caddesi, Atatürk Bulvarı, Hürriyet Caddesi, Millet Caddesi…
    Evindeki, iş yerindeki, elindeki çöpü iki adım ötesindeki çöp kutusuna,
    Belediye’nin belirlediği saatte konması gereken yere koymayı kendisine yediremeyen insanlardan kalan çöpler olanca ihtişamıyla duruyordu her zamanki yerlerinde.
    En merkezi caddeler bu durumda iken diğer mahalle ve sokakları gezmeden şehrin anatomisini çizmiş olursunuz.
   Bu gördüklerime,
   Diğer gördüklerim;
   Kırmızı ışıkta beklerken araç pencerelerinden vicdanlar sızlamadan atılan sigara izmaritleri, kirletilmiş ıslak mendiller, çiğnenmiş sakızlar,
   Balkon ve pencerelerden gelen geçene hiç dikkat edilmeden silkelenen halı ve kilimler,
   Yıkanan balkon kenarları,
   Güneşi engellemek amacıyla balkonlara gelişigüzel asılan yarısı içerde yarısı dışarıda duran rengârenk perdeler,
   Her gün bir yenisi eklenen yol-kazı çalışmaları,
   İnşaat yapımları da hiç eksilmeyince Kırıkkale için iyice umutsuzluğa kapıldım.
   Yıllardır aynı manzaralara tanık olmaktan dolayı büyük bir üzüntü ve utanç duyuyorum. Bu üzüntü ve utançla sizin de canınızı acıtmak istiyorum.
   Avrupa ülkelerinde çöpler ayrıştırılmadan kapı önlerine konmazken bizler şuursuzca, hiç acımadan, suçluluk duymadan yaşadığımız yeri nefes alınmaz hale getiriyoruz.
   Bunu anlamış değilim.
   Bizler yaşıyoruz bu kentte.
   Kirlilik,
   Bizim görünen yansıyan yüzümüz.
   Neden hâlâ somut adımlar atamıyoruz?
   Oysa tertemiz bir şehir insanın içine ayrı bir sevinç verir.
   Ayrı bir heyecan katar.
   Böyle bir şehirde yaşamayı arzu etmek o şehri temiz tutmakla olur.
   Bu da çok da özel bir çaba  gerektirmiyor.
   Yapacağımız tek bir şey var.
   Kirletmemek.
   Kaldı ki,
   Kentte yaşıyor olmanın ötesinde insan olarak taşıdığımız onur ve sorumluluk,
   Çevremizde yaşanan her türlü olumsuzluğa duyarlı bir insan olmamıza etken olabilmeli.
   Kendi kendimizle durup düşünmek yerine salt birey olarak başladığımızda bile,
   Önce mahalle ve sokaklarımız,
   Sonra cadde, bulvar ve parklarımız,
   Derken tüm şehir temizlenmiş olur.
   İçinde yaşayan güzel insanlarımızın Kırıkkale’ye sahiplenmesiyle olur.
   Kamuoyu baskısıyla olur.
   Birbirimizi uyarmayla olur.
   Toplumsal değerlerin, kent kurallarının göz göre  hiçe sayıldığı,
   Yaşadığımız şehrin güzelliklerine, havasına, suyuna, yeşiline tanıdığımız tanımadığımız insanlarına saygılı olunmadığı sürece,
   Kırıkkale’mizin özlemini çektiğimiz görüntüsüne kavuşacağına dair en ufacık bir umudum yok.
   İçinde yaşadığı nefes aldığı,
   Her türlü olanaklarından, güzelliklerinden rahatlıkla  yararlandığı Kırıkkale’mizi sorumsuzca kirleten ve bundan rahatsız olmayan insanları şiddetle kınıyorum.

Ferda Balkaya Çetin
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...