Sayfalar

29 Aralık 2010 Çarşamba

Kentli Olma Bilinci

Yaşadığımız şehrin yaşanabilir bir hale gelmesi biraz da bizim elimizde.
Şehir, içinde barındırdığı insanların sorumluluk ve duyarlılığı ile;
Doğal emanetlerin korunduğu,
Alt yapısının tamamlandığı,
Çöp ve izmaritlerin yere atılmadığı,
Kaldırımların araç ve dükkan sahiplerince işgal edilmediği,
Tertemiz bir çevresi olan sağlıklı bir kent görünümüne kavuşabilir.
Böyle bir şehirde yaşamak mümkün.
Bu anlamda yapılacak bireysel çabalar sonuçsuz kalmayacağı gibi "kentli olma" yolundaki bakış açımızı da geliştirecektir.
Bakış açısındaki farklılık eğitimden geçer.
Zaman ister, sabır ister.
Ve emek ister.
Nefes alınabilir bir şehir temeli oluşturur.
Şehirde yaşamak, sorumluluk taşımak demekse; şehrin düzenine ve birlikte yaşadığımız diğer insanlara saygı duymayı da gerektirir.
Çünkü kent, paylaşmak demektir.
Aynı cadde ve sokakları kullanmak, aynı parklarda oturmak, aynı sağlık hizmetlerinden faydalanmak, şehre anlam katan güzelleştiren insanlarla aynı dili konuşmak demektir.
İnsanları buluşturan, bir araya getiren toplu yaşama kültürü ve bu kültürün getirdiği duyarlılık; toplumsal barışı zedelemeden, kentlilik bilincinin oldukça zayıf olduğu Kırıkkale'mizde, tepkili vatandaş olmayı artık zorunlu kılıyor.
Köy kültüründen yıllardır kurtulamadığımız bir gerçek.
"Hemşericilik" in  ve hatır-gönül gözetmenin getirdiği plansız yapılaşmaların ötesinde,
"Çöplük görünümünde bir il" imajından duyduğumuz rahatsızlık sabrımızı bitirme noktasına getiriyor.
Bu şehirde yaşayan bir birey olarak bu sorumluluğun salt belediyeye ait olduğunu düşünüyorsak,
Kirlilik boyutunun gelinen noktasındaki temel nedeni oluşturan bu acı gerçeği de çıkarmış oluruz ortaya.
Hepimiz şehrin bir parçasıyız.
Yaşadığımız yerin yaşanabilinir bir yer olması ancak sorumluluklar üstlendiğimiz oranda ve ekolojik bir toplum bilinciyle gerçekleştirilebilinir.
Unutmayalım ki şehri insanlar yapar.
İçinde yaşayan insanlar güzelleştirir.
İnsanlardaki farklılıklar yansır çehresine.
Olumsuzlukları sorgulamadığımız,
Yapılması gerekenleri sürekli başkalarından beklediğimiz,
Ve tepkisiz kaldığımız sürece "birbirinin aynısı insanlar" gibi yaşamaya devam ederiz.

Ferda Balkaya Çetin
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...