Sayfalar

26 Aralık 2010 Pazar

Kütüphane Gerçeğimiz ve Biz


  Yalnızlığın hüznünü taşıyan, buruk mekanlar olarak bildiğimiz kütüphaneler eski çağlardan beri, insanlık tarihinin bütün zenginliklerini nesilden nesile aktararak toplumun istifadesine sunar.
   Bilinen en eski kütüphane Asurlular tarafından kurulmuş.
   Dünyanın en sayılı kütüphaneleri arasında gösterilen Kanuni’nin “Süleymaniye Kütüphanesi” ise, ta Osmanlı döneminde ilime verilen önemin bir göstergesi.

  “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür. Kültür okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, uyanmak, düşünmek, zekayı eğitmektir.”
 
   Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözleri de,
   Okumanın,
   Kalkınmışlık düzeyimizin artmasında rol oynayacak temel taşlardan biri olduğuna işaret etmez mi sizce de?
   Okuyan, düşünen, üreten bir toplum hiç şüphesiz ki, daha çabuk ilerleme kaydeder.
   Çağın gerisinde kalmaz.
   Bu noktada,
   Bünyesinde ihtiva ettikleriyle önemli bilgi merkezleri olan Halk Kütüphaneleri evrensel bir amaçla, özgürce ve karşılıksız hizmet vermeye devam ediyor.
   Toplumsal değişime, gelişmeye katkı sağlıyor.
   Biliyorsunuz,
   Geçen hafta Kütüphaneler Haftası idi.
   (Mart ayının son Pazartesi başlayan hafta.)
    Şu an görev yaptığım Karaahmetli İlköğretim Okulu  öğrencilerimizle birlikte Kırıkkale İl Halk Kütüphanesi’ne gerçekleştirdiğimiz ziyaretin ardından,
   Yirmi yıldır kütüphanenin müdireliğini yapan Zeliha Atay hanımefendi ile,
   “Kırıkkale halkının kütüphaneye bakış açısı ve okumaya olan ilgisi” üzerine keyifli bir sohbet yaptık.
   İşini önemseyen, büyük bir zevkle yapan bir iş kadının azmini, heyecanını, başarısını görmek beni duygulandırdı.
   Son zamanlarda kitap okuma alışkanlığımızda büyük değişimlerin yaşandığını, eskiye oranla daha çok kitap okunduğunu, kütüphaneye üye sayısında ciddi oranda artışlar yaşandığını öğrenmek ayrı bir sevinçti benim için.
   Bir kütüphaneye sahip olmak başka, onu akıllıca kullanabilmek başka bir şeydir.
   İlimizde altmış üç yıldan beri faaliyet gösteren bir kütüphaneye sahibiz.
   İstediğimiz sayıda kitaba ulaşmanın ötesinde,
   Yapılan satranç turnuvaları, yeni çıkan kitapların sergilenmesi, internet olanağından yararlanma,
   Çocuklarımıza yönelik kitap okumanın önemini anlatan çizgi filmler, resim yapma fırsatının sunulması…gibi etkinlikler tamamen ücretsiz.
   Üstelik bu etkinliklerden yararlanmak için üye olmak da gerekmiyor.
   Kitap okudukça farkına vardığımız iç dinamiğimizin coşkusu, düşünce gücümüzü artırıyor. Gerçek güzelliğe olan özlemi hissettirerek öz benliğimizle bütünleştirip yeni fikirleri anlamamızı sağlıyor.
  Yaşamı öğretiyor bize.
***
  Öğrencilerim, istedikleri an ulaşabilecekleri kitapların hayali ile döndüler evlerine.
 Küçük kızım Eda, bugün ikinci kitabını aldı kütüphaneden.
 
   Kitap okuma zevkine ulaşmış insanlardan olmanızı diliyorum
tüm içtenliğimle…

ferda balkaya çetin
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...